sesi için "dipped in burbon and ran over by a truck"(burbona batırılmış, sonra üstünden tır geçmiş gibi) benzetmesi yapılan, kendine has bir tarzı olan, insana "ama bu kadar da olmaz" dedirtecek kadar bilge sözler yazan güzel müzik insanı. sinemada ufak tefek, sürpriz rollerde görünmesiyle de ünlüdür, hayranları için bir hoşluk olur.
düzenleme: bahsettiğim benzetme aslında daniel durchholz adında bir eleştirmene ait olup, tamamı "like it was soaked in a vat of bourbon, left hanging in the smokehouse for a few months, and then taken outside and run over with a car." imiş. (burbon teknesinde bekletilmiş, sonra tütsü odasında bir kaç ay asılmış, sonra dışarı çıkarılıp üstünden arabayla geçilmiş gibi)
bir sesi vardır ki ilk dinleyişte diken diken eder tüyleri birde korkutur ve korkuyla müptalası yapar bizi "nekadar sigara, nekadar viski" içmek gerek o ses için.Fight Club'a verdiği soundtrack ile bileceğiniz (goin out west)
the piano has been drinking şarkısı ile hayran kalınan ki şöyle bir olayı vardır: Sevgili Tom abimiz piyano başındadır ve gerçekten sarhoştur tüm sözleri o anda uydurarak bir kerede yazar bu şarkıyı yani gerçekten "piyano kafayı çekiyordu"
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.